“Bu da Geçer Ya Hü”, Karışık Teknik, 20 x 30 cm, 2020.
“Bu da Geçer Ya Hü”, Mixed Technique 20 x 30 cm, 2020.

 

Tevfik Fikret Uçar

Tevfik Fikret Uçar

Tevfik Fikret Uçar

1966 yılında, İstanbul’da adının (Fikret: Düşünme, fikir, zihin, akıl; düşünceye dalma) konulduğu gün başladı yolculuğu… O günden beri adının hakkını vermeye çalışıyor. Önce Maçka Meslek Lisesi’nde Boya ve Dekorasyon Bölümü’nde meslek öğreneyim dedi, sonra asıl mesleğinin “öğrenmek” olması gerektiğini anladı. “Görünen her şeyin kendine has bir macerası olduğu” fikri başına tatlı bir dert oldu. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Grafik eğitimi alırken, öğrendikçe ne kadar az bildiğini kavradı. Ajanslarda dirsek çürüttüğü yıllardan sonra 1987’de mezun oldu. Eskişehir’de bir hayalin peşinden koştu. Yeni kurulan bir sanat ve tasarım okulunun neferi olacaktı. Hem de Anadolu’nun kalbinde.

İsviçre’de, Art Center College of Design (E)’da ilk Türk öğrenci olarak görsel iletişim eğitimi aldı. ABD, Belçika, Almanya, İtalya, İspanya, Hindistan, Güney Kore, Çin, KKTC gibi farklı ülke ve coğrafyalarda bilgilerini paylaştı, çalıştaylara, konferanslara katıldı, dersler verdi. Eğitim hayatına atıldıktan 38 sene sonra, adının önüne “Profesör” ibaresini koydular, hâlâ alışmaya çalışıyor…

10. baskısını yapan Görsel İletişim ve Grafik Tasarım isimli kitabının okuru binlerce kişi, fikir ve düşüncelerini paylaşma nezaketini gösterdi. Adını bildiği bilmediği pek çok hocası ve öğrencisi oldu, hepsinden çok şey öğrendi. 32 senedir eğitim verdiği Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nde her yeni gün yeni şeyler öğrenmenin heyecanını yaşıyor.

“Kelimelerle konuşur kavramlarla anlaşırız, grafik tasarım kavramların biçimlere dönüşmüş hâlidir” sözünü hayata geçirmeye devam ediyor...

---

His journey began when he was given his name (Fikret: Thinking, idea, mind, brain; getting lost in thought) in Istanbul one day in 1966… Ever since then, he has been trying to live up to it. First, he wanted to learn a trade at the Department of Painting and Decorating at Maçka Vocational High School; then he realised that his profession should be “learning.” The idea that “Everything which can be seen has its own unique journey” became a sweet obsession. Whilst studying Graphic Design at the Faculty of Fine Arts at Marmara University, he understood that the more he learned, the less he knew. After years spent working long hours at agencies, he graduated in 1987. He chased a dream all the way to Eskişehir, to be an instructor at a newly established school of art and design, in the very heart of Anatolia. 

He was the first student from Turkey to study visual communication at the Art Centre College of Design (E) in Switzerland. He shared his knowledge, attended workshops and conferences, and gave lectures in various countries and regions, including the United States, Belgium, Germany, Italy, Spain, India, South Korea, China, and North Cyprus. 38 years after he began his journey in higher education, they put the title “Professor” in front of his name, and he’s still trying to get accustomed to it…

His book Visual Communication and Graphic Design is currently in its 10th printing, and thousands of its readers have been courteous enough to share ideas and comments pertaining to it. He has had many teachers, and many students, some whose names he doesn’t know, but he has learned a lot from every one of them. He has been lecturing at the Graphic Design department at Anadolu University’s Faculty of Fine Arts for 32 years, and experiences the joy of learning something new every day.

He continues to practice the saying, “We talk with words, and understand via concepts; graphic design means turning concepts into forms”…